DOBERMAN Ve HIRSIZ
Newyork’un batısında yaşayan bi kadın akşam alışverişini yapıp eve dönmüş. İçeri girdiğinde arka kapının açık olduğunu görmüş ama üzerinde durmamış. Burası herkesin birbirini tanıdığı, sakin, küçük bi kasabaymış ve insanlar kapılarını pek kilitlemezlermiş bile. Kadın elinde paketlerle mutfağa girdiğinde Doberman cinsi köpeğinin acıdan kıvrandığını farketmiş. Sanki hayvanın boğazında bi’şey varmış da onu çıkarmaya uğraşıyo gibiymiş. Köpeğini hemen arabaya koyup veterinere götürmüş. Veteriner de tanıdıkmış zaten, “Sen eve dön, işine bak, ben nesi olduğuna baktıktan sonra eve bırakırım köpeğini” demiş.
Kadın eve döndükten kısa bi süre sonra telefon çalmış. Arayan veterinermiş ve sesinde gizleyemediği bi heyecan varmış, “Evin içinde olağanüstü bi’şey farkettin mi?” diye sormuş. Kadın da herşeyin normal göründüğünü söylemiş. Ama telefonu kapattıktan sonra içine kurt düşmüş, sağı solu daha dikkatli incelemeye başlamış. Üst kata çıktığında merdivende ve duvarlarda kan izleri olduğunu görünce hemen veterineri aramış ve durumu anlatmış. Adam da, “Vakit kaybetmeden polisi ara. Ben de oraya geliyorum. Sanırım eve davetsiz bi misafir girmiş. Köpeğinin boğazından iki tane siyah, yarım insan parmağı çıkardım” demiş. Polis geldiğinde kısa bi araştırmadan sonra zenci hırsızı evin bodrumunda, kaybettiği kandan ötürü baygın halde yatarken bulmuş.